26 Kasım 2010

Durdurulamaz/ Unstoppable

Aksiyon denince akla gelen iki üç isimden biri olan Tony Scott’un yeni filmi Durdurulamaz, iki saat boyunca hız kesmeden devam eden bir “tırnak yeme filmi.” Marifeti; fazla dallanıp budaklanmadan direkt konuya odaklanan heyecanlı bir aksiyon olması diyebiliriz. İlk başta verilen “Gerçek bir hikayeden alınmıştır” bilgisi izleyiciyi, filmin sahiciliğine önceden inandırdığı için fazladan da gerilebiliyorsunuz (:

Tony Scott için (son senelerde yaptığı filmler sinema eleştirmenleri tarafından bir kalemde silinse de) “aksiyonun doğasını iyi bilen” bir yönetmen diyebiliriz. Top Gun, Denizde İsyan, Fanatik, Enemy of the State, Spy Game, Deja Vu, bunlar aklıma bir çırpıda gelen filmler… Özellikle Fanatik’ten sonra filmlerine, gerilim unsurunu oya gibi işleyen Scott’un bir yandan da daha az tansiyonda, oyuncu performansına dayalı bir film grubu da yok değil. (Son Görev, Metrodan Kaçış gibi)
İşte Durdurulamaz bu iki kategorinin tam ortalarında bir yerlerde durmakta. 

Yönetmenin fetiş oyuncusu Denzel Washington(100 milyon dolarlık filmin 20 milyonu kendisine verilmiş) tren yolu şirketi tarafından zorunlu istifaya zorlanmış tecrübeli makinist Frank rolünde. Uzay Yolu’ndan hatırladığımız Chris Pine ise, Frank’in yanında tecrübe kazanması gereken genç bir kondüktör(Will). Bu ikili birlikte geçirecekleri ilk iş gününde ikinci sınıf dertleriyle beraber işe koyuluyorlar. (Frank çok çalışmaktan kızının doğum gününü atlamıştır. Will’in ise uzun süredir eşiyle arası bozuktur) Derken yarım mil uzunluğunda yüksek miktarda yanıcı madde taşıyan bir trenin kontrolsüz bir şekilde üzerlerine geldiği haberini alıyorlar. Bu durumdan bin bir zorlukla kurtulmalarının ardından ikili, bu sefer savuşturdukları belanın tam olarak peşine düşüyorlar.

Trenin basit bir insan hatası ile yürümeye başlamasından itibaren aynı şekilde hızlanan filmi aksiyon severlere gönül rahatlıyla tavsiye edebilirim. Filmin yan hikayeleri veya genel kurgusunda bazı klişeler var tabii ama neticede “germek için” yapılmış bir film bu. 
Sonu gelmez tren sesi -biraz yorucu olsa da- aksiyonda hiç bir aşırılık yok. Scott kamerayı iyi kullanabilen bir yönetmen olabildiğinden, sahnelere katılan iki ekstra kamera, helikopter vb. pek çok filmde gerek duyulan bilgisayar desteğini aratmıyor. 
Filmin gerçek bir hikayeden alınmış olması belki başta seyircinin gözüne sokulmasa dahi iyi olabilirmiş zira nedenini anlayamadığım bir şekilde bu algı, Holywood bilinçaltında artı puan anlamına geliyor.

Merak eden olur diyerek ekleyelim: Orjinal hikaye, 2001’de yoldan çıkan bir yük treninin Ohio’ya doğru iki saat boyunca 66 mil kontrolsüz gitmesi olayından esinlenilmiş. Aynen filmdeki gibi bir mühendis treni başka bir trenle takip edip vagona tırmanmak suretiyle durduruyor ve olay kazasız atlatılıyor. Bu hikaye Zor Ölüm 4. ün senaristi Mark Bomback’ın elinde süslenmiş püslenmiş daha da gerilimli bir hale gelmiş.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder